Hayalinizi Yorganınıza Göre Uzatın

Geçtiğimiz aylarda okumuş olduğum ve oldukça beğendiğim sevgili Acar Baltaş'ın "Hayalinizi Yorganınıza Göre Uzatın" adlı kitabından sevdiğim birkaç bölümü aşağıda paylaşmak istedim.



Seçilmiş bir hayat yaşamak

"Hayatınızdaki önemli kişiyle tanıştığınızın ilk üç ayında yaşadığınız heyecanı tekrar yaşamak ister misiniz?" Bu soru, seminerlerimizde herkesi heyecanlandırır. Oysa o heyecanı yaşamak çok basit; ona, tanıştığınız o ilk üç aydaki gibi davranın. Ya da hayatınızda kazandığınız en büyük başarıyı ve elde ettiğiniz en büyük övgüyü yeniden ve aynı coşkuyla tatmak istiyorsanız, ele aldığınız her işe, aynı o günkü gibi dört elle sarılın ve kendinizi yürekten adayın.

Başarının kimyası

Başarı yönelimi yüksek insanlar, dışarıdan hiçbir zorlama olmaksızın daha iyisini yapmak için sürekli gayret içindedir. Hayat enerjileri yüksektir, iyimser ve çözümleyicidir.

Herkesin görmediğini görmek

Başarı tutkusu olan insanlar, geçmişin kendilerine koyduğu sınırları aşar ve yeni yollar denemeye cesaret eder. Ortak özellikleri, önlerindeki engelleri aşacak berrak bir görüşe sahip olmalarıdır. Bu insanlar ya engelin üzerine cesaretle gider ya da etrafından dolaşacak yaratıcılığı gösterir.

Doğru zamanı seçmek

Başarılı insanların ortak özelliklerinden biri de dünyanın nereye gittiğini görmeleri ve eğilimleri fark etmeleridir. Eğilimleri fark edebilmek, iyi bir dinleyici, iyi bir gözlemci olmaya ve sonra da eyleme geçecek girişimciliğe ve cesarete sahip olmaya bağlıdır.

Başkalarını yönetmek, kendi duygularını yönetmekle başlar

Başkalarının duygularını yönetebilmek için, her şeyden önce, insanın kendi duygularını yönetebilmesi gerekir. Bunun ilk adımı da duyguları tanımaktan geçer. Çünkü tanımadığımız bir şeyi yönetmemiz söz konusu olamaz.

Odağımız gerçeğimizdir

Neye odaklanırsak o, gerçeğimiz olur.

Başarı, güçlü yönlerimizi bulmaya ve geliştirmeye bağlıdır; sürekli olarak eksikleri telafi etmeye çalışmaya değil. Yaşam, eksik yönlerimizi gidermek konusunda gösterdiğimiz umutsuz çaba ve çırpınışlardan ibaret olmamalıdır.

--

İnsanın ayak uyduramayacağı ve uyum sağlayamayacağı tek stres, belirsizliktir.

Aşırı denetim ve sınırlar proaktiviteyi öldürür.

İnsan, aynı amaca hizmet ettiği ya da sürekli beraber olduğu kişilerle olan ilişkilerinde ya haklı olur ya da mutlu.

"Herkes benzer düşüncedeyse, hiç kimse fazla düşünmüyor demektir."
Walter Lippmann

Olgun insan kalbine yakın olanı "çantada keklik" saymaz ve "kendisi için ne kadar önemli olduğunu" ve "ne için önemli olduğunu" ona hissettirir.